Preimplantasyon Genetik Tanı - Yapısal Yeniden Düzenlemeler

Ailelerde anne ve babalardan çocuklarına aktarılabilen kromozomların yapılarında görülen anormalliklere translokasyonlar denir. İki ya da daha fazla sayıda kromozomun parçalarının birbirleri ile yer değiştirmesi (resiprokal) ya da iki kromozomun uç uca eklenerek tek kromozom görünümünde (robertsonian) olduğu farklı iki çeşit translokasyon çeşidi bulunmaktadır. Dengeli olduğu durumlarda kromozom sayısı ya da yapısında herhangi bir fazlalık görülmez ve bu bireyler yaşamlarını sağlıklı şekilde sürdürebilmektedirler, ancak bebek sahibi olmak istedikleri zaman dengesiz translokasyon taşıyıcısı olan yumurta ya da sperm üretebilmektedirler. Sperm ya da yumurtadan bir tanesinde bu dengesiz translokasyon olması halinde oluşan embriyolar gebelik oluşturamayabilirler, eğer gebelik oluşur ise düşükle sonlanabilir ya da bebek canlı olarak dünyaya gelir. Dengesiz translokasyon’a sahip bir çocukta öğrenme yeteneğinin kaybolması, gelişme geriliği veya farklı çeşitlerde sağlık sorunları görülebilir. Bunların şiddeti kromozomun kaybolan bölgesinin büyüklüğüne ve yerine bağlıdır. Çünkü kromozomların bazı kısımları diğer kısımlarından daha önemlidir. Translokasyonun görüldüğü birbiri ile değiştiren kromozom parçalarının büyüklüğü ya da kromozomun üzerinde yerleştiği bölgeye bağlı olarak Floresan In Situ Hibridizasyon (FISH) analizi ya da Yeni Nesil Dizileme (NGS) ile analiz yapılabilir. FISH analizinde translokasyon bölgeleri incelendiği için ayrıca aynı embriyolarda NGS (24 çeşit, 46 kromozomun analizini yapmak için) analizi yapılabilmektedir.  

Translokasyon Taşıyıcılığı

Kromozomal translokasyonların yenidoğanlarda görülme sıklığı % 0,2 iken, bu oran tekrarlayan başarısız denemeleri olan çiftlerde % 2,5’a, tekrarlayan düşükleri olan çiftlerde ise % 9,2’ye kadar yükselmektedir.

Robertsonian translokasyonlar iki akrosentrik kromozomun (13,14,15,21,22) p kollarının birleşmesiyle oluşur (Şekil 1A). Dengeli resiprokal translokasyonlar ise homolog olmayan iki kromozom arasında parça kaybı olmaksızın kromozomların çoğunlukla uç bölgelerinin yer değiştirmesi şeklinde meydana gelir (şekil 1B).

 

 

Şekil 1:    A- Robertsonian translokasyon taşıyıcısına ait bir karyotip görüntüsü: 45XY,der (13;14)(q10;q10)
B- Resiprokal translokasyon taşıyıcısına ait karyotip görüntüsü: 46,XY, t(7;13)(q22;q12)
(Görüntüler İstanbul Memorial Hastanesi, Tüp Bebek ve Genetik Laboratuvarında alınmıştır).
 
Şekil 2- A: PGT işlemi öncesi set up çalışmasına bir örnek. 1 ve 16 nolu kromozomlar arasında meydana gelen 46,XY,t(1;16)(q10;q10) translokasyonunda FISH ile kırık bölgelerinin doğrulanması. Kullanılan problar: CEP 1 (spectrum orange), CEP 16 (spectrum aqua), Tel 16p (spectrum green), Tel 16q (spectrum orange) (Vysis, Abbott).
Şekil 2 - B: Robertsonian 13;14 translokasyonu taşıyıcısına ait spermlerde 13 ve 14 no'lu kromozomlara özgü LSI 13  (yeşil) ve Tel 14 (kırmızı) problarıyla yapılan FISH çalışması görüntüsü. Üstte normal veya dengeli bir sperm, altta ise dengesiz (nullizomi 14) sperm görülmektedir
(Görüntüler İstanbul Memorial Hastanesi, Tüp Bebek ve Genetik Laboratuvarında alınmıştır).
 

Translokasyon Taşıyıcılığında PGT Öncesi Ön Hazırlık Çalışmasının Önemi

Translokasyon taşıyıcıları için yapılacak PGT çalışmalarından önce bir hazırlık aşamasının (set-up, ön hazırlık) tamamlanması gerekir. Bu aşamada, sitogenetik analizle translokasyon taşıyıcılığı saptanmış çiftlerde, FISH analiziyle kırık noktalarının doğrulanması, PGT çalışmasında kullanılacak probları belirlemek açısından çok önemlidir (Şekil 2A). Bunun için eşlerden kan alınıp kromozomlarının incelenmesi ve FISH yöntemiyle kromozomlar üzerindeki kırık noktalarının teyidinin yapılması gerekmektedir. Yine PGT işlemi öncesinde eğer çiftlerde baba adayı translokasyon taşıyıcısı ise, spermde yapılacak FISH analiziyle sperm hücrelerindeki normal veya dengeli/dengesiz gamet oranını saptamak mümkün olabilmektedir. Sperm FISH, özellikle resiprokal translokasyon taşıyıcılarının embriyolarında dengeli/dengesiz embriyo oranının tahmin edilmesinde ve tedavide yol gösterici olması bakımından oldukça faydalıdır (Şekil 2B).

Normal veya dengeli bir embriyonun bulunma şansının azlığına rağmen transfer ile sonuçlanan tedavilerde elde edilen gebelik oranları oldukça yüksektir. PGT, bu hasta grubunda gebelik oranını arttırmakta ve gebelik kayıplarını azaltmaktadır.

İstanbul Memorial Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik Merkezinde Robertsonian veya Resiprokal translokasyon taşıyıcılığı nedeniyle PGT uygulanan olguların embriyolarında yüksek oranda anormallik tespit edilmiştir. Anormal embriyoların PGT yöntemi ile elenmesi ve normal veya dengeli olan embriyoların transferi ile oldukça yüksek gebelik oranları elde edilmiş ve bu hastaların tekrarlayan gebelik kayıpları yaşaması engellenmiştir.