Tüp bebek tedavisinde yumurtalıklarda birçok folikülün geliştirilerek olgun yumurta elde edilmesi amacıyla kontrollü ovaryan hiperstimülasyon denilen hormon tedavisi yapılmaktadır. Bu amaçla günlük hormonal enjeksiyonlarla büyütülen yumurtaların takibinde ultrasonografi ve kan, hormon değerleri takibi...

OVARYAN HİPERSTİMÜLASYONDAN KORUNMADA YENİ YAKLAŞIMLAR

Nisan 2013

Tüp bebek tedavisinde yumurtalıklarda birçok folikülün geliştirilerek olgun yumurta elde edilmesi amacıyla kontrollü ovaryan hiperstimülasyon denilen hormon tedavisi yapılmaktadır. Bu amaçla günlük hormonal enjeksiyonlarla büyütülen yumurtaların takibinde ultrasonografi ve kan, hormon değerleri takibi yapılmaktadır.  Büyüyen foliküllerin en az bir veya iki tanesinin 17-20 mm çapa ulaşmasını takiben nihai yumurta olgunlaştırması amacıyla hCG enjeksiyonu uygulanmaktadır.  hCG enjeksiyonundan 36 saat sonra yumurtalar toplanmakta ve erkekten alınan spermlerle mikroenjeksiyon yapılarak döllenme sağlanmaktadır. Oluşan embriyolar gelişim özellikleri ve sayıya göre 2-5 gün içinde ultrasonografik gözlem altında rahim içine transfer edilmektedir. 

Tüp bebek tedavisi yapılan kadınlarda % 0,1-2 oranında ağır ovaryan hiperstimulasyon (OHSS) gelişmektedir. Tedaviye bağlı olarak gelişen bu durum ciddi ve hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilmektedir. Tablonun oluşumunda en önemli faktör yumurta olgunlaştırmak için hCG verilmesidir. Ciddi OHSS hemen daima dışarıdan hCG verildiğinde veya oluşan gebeliğe bağlı olarak vücuttan salgılanan hCG hormonunun artışı ile birlikte olur. Yumurtalıklar aşırı büyür, damar geçirgenliği artar ve damar içi proteinden zengin sıvı damar dışına akarak karın içinde asit oluşumuna yol açar. Daha ağır olgularda kalp ve akciğer zarı etrafında da sıvı toplanabilir. Tablonun ilerlemesi halinde bir çok organ ve sistemde yetmezlik gelişerek hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir. 

 

Şekil 01: OHSS olgusunda batında serbest mayi izleniyor.

Son yıllarda OHSS’den korunmak amacıyla riskli olgulara nihai yumurta olgunlaşmasını tetiklemek için antagonist kullanılan kısa tedavi (short protokol) uygulamalarında sikluslarda hCG yerine GnRH analogları kullanılmaktadır. ‘’Analog trigger’’ denilen bu yöntemde hCG ile aynı oranda yumurta olgunlaşması sağlanırken, OHSS görülmesini oranları çok ciddi düzeyde azaltılmaktadır. Gerektiğinde embriyolar dondurularak gebeliğe bağlı OHSS’nin ortaya çıkmasını da önlenmek suretiyle tedavinin emniyeti arttırılmaktadır. İlk çalışmalarda embriyo transferi sonrası luteal faz yetersizliğine bağlı düşük gebelik oranları bildirilmiş ancak tedavide yapılan değişiklikler sonrasında yeterli luteal faz desteği sağlandığında hCG ile benzer oranda gebelik sonuçları bildirilmiştir. Buna karşın ciddi OHSS neredeyse tamamen önlenebilmekte, tedavinin emniyeti ve başarısı artırılabilmektedir.  

 

Şekil 02: Bir PCOS olgusunda yumurta büyütülmesi (KOS) 8. günde OHSS’ye işaret eden foliküller görülüyor.

 

 
Şekil 03: Aynı olguda overlerin folikül volümü Sono-AVC raporu; sol overde 47, sağ overde 35 folikül rapor edilmiştir.

 

Merkezimizde ciddi OHSS gelişme riski olan olgulara uyguladığımız analog trigger vakalarının değerlendirmesinde özellikle yumurta toplanması sonrasında düşük doz hCG desteği ile gebelik şansını arttırmak için luteal faz desteği yapılmaktadır bu grupta % 50’nin üzerinde klinik gebelik elde edilirken hiçbir olguda ciddi OHSS gözlenmemiştir. OHSS riskinin çok yüksek olduğu analog trigger yanında olgularda embriyoların tamamı dondurularak gebeliğe bağlı OHSS gelişimi önlenmektedir.  OHSS’nin önlenmesinde yeni algoritma riskli olgularda düşük doz hormonal uyarı ile birlikte antagonist protokol kullanım, analog trigger, blastosist evresine (5. gün) gidiş, tek embriyo transferi ve gerekli olgularda total freezing denilen tüm embriyoların dondurularak başka bir siklusta transfer edilmesinden oluşur. Tedavinin başarısında laboratuvar koşullarının iyi olması ve merkezin iyi bir embriyo dondurma programının olmasının rolü büyüktür. 

 

Daha detaylı bilgi için,

Dr. Müstecep Kavrut (mustecep.kavrut@memorial.com.tr)